Juan'a güveni olan seyircilerden baska, bütün halkın da gözü ondaydı. Herkes ondan büyük
kahramanlıklar bekliyordu. Bir boğanın saldırısına uğrayıp öleceğine inandıkları için
daha çok alkıslıyorlardı. Boğa güreslerinde yaralanan toreadorların yaralarım iyi eden
doktorlara göre, toreador güresteki kosullara uygun davranırsa kaza olmazdı. Juan ise
onların bu düsüncelerini alayla karsılardı; kosulları ne tanırdı, ne de öğrenmeyi
düsünürdü. Gövde gücüyle cesaret ona yeterdi. Hiçbir dayanağı olmadan, beden yapısına,
cüretliliğine güvenerek, böyle bir mesleği kısa zamanda, sasılacak biçimde, elde etmeyi
basarmıstı. Öbür matadorlar gibi önce yaya yürümesini, sonra da ata binmesini öğrenip
kaplumbağa adımlarıyla ilerlememisti o. Boğaların boynuzları onu korkutmuyorsa da, açlık
boynuzlardan korkunçtu. Önemli olan kılıçları boğalara çabucak saplayabilmekti. Kendini
halka doğrudan doğruya espada olarak tanıtıp kısa zamanda herkesin kalbini fethetmisti.
Onun basına bir felâket geleceğinden emin-misler gibi heyecanlanıp sevinenler de vardı.
Ölümü böyle körükörüne göze almasıyla keyiflenip duruyorlardı. Kendi hayatları tehlikede
olmadıkça baskasının ölümle karsı karsıya olusu onlar için pek heyecanlı bir eğlence
oluyordu, doğrusu, îsin sonunu merakla bekliyorlardı. Juan kendisini düsünen
toreadorlardan değildi. O, her seyini NesMedya Haber Video Oyun Seo Yarışması bu ise veriyordu ki canı da bunların arasındaydı.
Kendisine ödenen parayı hak etmisti. Halkın arasından baska kimseler de onun, boğa ile
gürestiği sırada, hayvanı kudurtacak tehlikeli oyunlardan vaz geçip temkinli
davranmasını istiyorlardı. Oyun sırasında: «Đnsallah basına bir dert gelmeden oyunu
bitirir!» deye mırıldanıyorlardı.
Birinci boğanın arenaya çıkması için müzikle ilk isaret verilmisti. Juan, arkadaslarının
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder