Juan sessiz oturuyordu. Halkı yerinden kıpırdamadan se-lâmlamıstı. Yanındaki
arkadaslarıyla tek kelime bile konus-mamıstı. Onların da yüzü solmustu. Baslarına acaba
bir felâket gelir mi deye düsünüp, sessiz, oturuyorlardı.
Juan, simdi dalgın olduğundan, kendisine yapılan gösterilerin artık farkında bile
değildi. Herkesi ancak dalgın dal-
KAN ve KUM
31
gın selâmlıyordu. Yanında kendisinden on yas büyük olan, boğalara kargıyı ustaca batıran
Nacional oturuyordu. Ağır hareketli, kasları çatık, iri, sisman bir adamdı. Meslek
arkadasları arasında iyi kalpli, namuslu, siyaseti seven bir insan olarak tanınırdı.
Juan'a: «Madrid'liler seni severler, onlardan hiçbir sikâyetin olmayacak...» diyordu.
Juan, duygularını açığa vurmak ister gibiydi. «Bu aksam sanki bir seyler olacakmıs gibi
içimde bir ürküntü var.» dedi.
Onlar böyle konusurlarken, Cibeles'e doğru ilerleyen arabaları birden duruverdi.
Prado'dan Castellana'ya doğru ilerleyen büyük bir cenaze alayı sürü halinde giden
arabaları durdurmustu. Juan, haçlı cenaze arabası ile papazları görünce, onlara kaygıyla
baktı, yüzü daha da sarardı. Đlâhi söyleyen papazların arasından kimisi arabalara binip
eğlenmeye kosan, Tanrı'nm unuttuğu bu kimselere nefret dolu bakıslarla, kimisi de gıpta
ile bakıyordu.NesMedya Haber Video Oyun Seo Yarışması
Juan papazları görünce, Nacional'e: «Hey, sersem! Kafan-dakini çıkarsan-a!» deye
bağırdı.
Yüzüne sanki bir tokat atmak istermis gibi öfkeyle bakıyordu ona. Bu adamın dine
28 Haziran 2009 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder